Sedef hastalığı olarak bilinen psoriasis, kronik seyirli nedeni tam belli olmayan ama genetik faktörlerin etkili olduğu otoimmün bir hastalıktır. Sedef hastalığının tedavisi tutulan bölgeye, yaygınlığına göre değişmektedir. Tedavi uzun süreli olacağı için hastanın tedavi planlamasına uyumu çok önemlidir. Birçok hastada beraberinde obezite, hipertansiyon ve hiperlipidemi gibi metabolik problemler de bulunur. Tedavi planlanırken bu durumlar da göz önüne alınır.
Sınırlı lezyonu olan hafif ve orta seviye vakalarda uygun deri kremleri kullanılır. En sık kullanılanlar kortizon içeren kremlerdir. Ayrıca deri ne kadar nemli tutulursa lezyonlar o kadar az oluşacaktır. D vitamini içeren ilaçlar, kömür katranı diğer topikal tedavi seçenekleridir.
Şiddetli sedef hastalığı vakalarında fototerapi yanında sistemik ilaçlar kullanılır ve topikal uygulanan kremler de tedaviye eklenir. Sistemik ilaç tedavisi özellikle eklem iltihabı ve tırnak tutulumunun olduğu vakalarda tercih edilir. Metotreksat, siklosporin gibi kanser ilaçları, retinoidler olarak bilinen A vitamini türevleri, biyolojik ajanlar sistemik ilaçlar arasındadır. Sistemik tedavinin başlandığı hastalarda rutin olarak kan tetkikleri yapılmalı, karaciğer ve böbrek fonksiyonları da yakından takip edilmelidir.
Sedef hastalığında hastalığı tetikleyici ve alevlenmesine neden olan durumlar vardır. Bunlar boğaz enfeksiyonları, idrar yolu iltihabı, diş çürüğü, kaşıma yoluyla deriyi zedeleme, sıyrık ve çizikler, duygusal problemler, acı verici olaylar ve stres, bu durumların başta gelenleri arasındadır. Hastaların stresle baş etmek amacıyla psikolojik destek alması da fayda sağlayacaktır.
Beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı ile psoriasis arasındaki ilişki henüz tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. Vücutta enflamasyonu arttıran gluten, şeker ve süt ürünlerinden uzak durmakta fayda vardır. Aynı zamanda hastalar tükettikleri besinlerden hangilerinin hastalığı alevlenme dönemine soktuğu konusunda da dikkatli olmalıdır.
Stres, sedef hastalığı için önemli bir tetikleyici faktördür. Yaşamın getirdiği stres ile mücadele edilebilmesi hem alevlenmelerin azaltılmasında hem de belirtilerin kontrolünde fayda sağlayabilir. Nefes egzersizleri, meditasyon ve yoga uygulamaları, stres kontrolü amacıyla başvurulabilecek yöntemler arasındadır.